10 Ekim 2010 Pazar

parfümün dansı

"Bu tanrılara karşı gelmek mi efendim"
"Sanmıyorum. Beni yaratanlar ister tanrı ister şeytan olsun, planlarına karşı koymakta kullanacağım bu aklı da yarattılar....." syf 31

"Haritasız rehbersiz yolculuk yapan gezginler için her beklenmedik plan değişimi bir sevinç dalgası getirir. Bu sevinç parayla satın alınabilecek bir orospu olmadığı gibi, kur yaparak elde edilebilecek komşu kızına da benzemez. O, vahşi deniz gözlü bir su perisi, serüvenin sevgili kızı ve tehlikenin kızkardeşidir. Ve o illaki kadınsı bir duygudur. Erkekler onun o ender, kısa ömürlükucaklamasını yaşamak, mutluluğun incecik zarına yaptığı geçici basıncı hissetmek uğruna evlerini terkederler. Alobar da şu an onun kollarındaydı işte." syf 42

"...Oysa şimdi çocukları ilk defa olarak keşfediyordu. Bu keşif de yüreğinin her bölmeciğine sanki şeker üfürüyordu." syf 44

"Elindeki yapraklarla bacaklarındaki kalıntıları temizlemekte olan bir üçüncü nympha da sohbete katıldı. 'Herşeyi başlatan erkeklerin kıskançlıkları oldu,' dedi. 'Olimpos'taki tanrıçaları dışarı atıp yerine erkek tanrılar koymaya kalktılar." syf61


"Öğleden sonra saatleri birbirini izlerken gölgelerimiz de uzar. geceleri karanlıkta biz kendimiz de gölge oluruz." syf 87

""Kudra." "Kelime tıpkı kayaların arasından yüzen bir balık gibi çıktı ağzından." syf 103


"Bilgeliği ellerinde tutanlar, onu her gelen serseme öylece sunamazlar. İnsanın onu alabilmek için hazırlanmış olması gerekir. Yoksa ona yararından çok zararı dokunur. " 105

"Kudra'nın gözkapakları indi, kara üzüm kabuğundan dikilmiş keseye benzedi." syf107


Hiç yorum yok: